22 Haziran 2014 Pazar

EFSANELİK AŞK HİKAYEM KALP BEN

Tarih 15 Mayıs,sabah kalktım. Gayet normal bir gündü. Telefonumu elime aldım gelen mesajlara baktım ve o mesaj atmıştı. Deli gibi sevdiğim,onun için öldüğüm adam bana ‘Günaydın’ demişti ve tam da numarasını sildiğim,tüm sosyal medyadan engelleyip unutmaya karar verdiğim zamanda… Bende ‘Günaydın’ diyerek cevap yolladım,daha sonra naber,iyi sen,iyi bende dedik ve konuşma bitti. Tam o sırda konuşma bitti sandığım sırada tekrar mesaj attı; ‘Seninle konuşsak güzel olur.’ Dedi. Salak, sanki şu an konuşmuyoruz demek istemiş olabilirim ama ben yine ona yakın bir şey söyledim; ‘Konuşuyoruz ya işte.’ Dedim,oda bana ‘demek istediğimi anladın.’ Dedi. Anlamıştım ama bir kez olsun anlamamazlıktan gelmek istedim ve onda da yakalandım. Bana dedi ki, ‘Nasıl düşünüyorum biliyo musun? Beni sevip sevmemen önemli değil bu konuda. Bana karşı olan davranışların ve söylediklerindi önemli olan. Beynimin,aklımın yanımda olmasını istediğine kalbimde onay verebilir ve yanımda olursan verir.’dedi. Tam vazgeçmiştim oysa ki,tam ümitlerimi,umutlarımı her şeyi bitirmiştim. O gelmeyecek diyordum ama o geldi. İnandım, beni 656469532147973123 terk edişine rağmen inandım ya da inanmak istedim bilmiyorum… Çünkü yanımda olsun istiyordum,yanımda olsun ve bana sarılsın istiyordum. Özlemiştim…
Ertesi günü buluştuk,öyle bi heyecanla hazırlandım ki ne giydiğimi hatırlamıyorum ama tek hatırladığım onun sevdiği kırmızı pantolonumu giydiğimdi… Ortak bi kafemiz vardı hep orda buluştuğumuz yine orda buluştuk,onu karşımda görünce ne yapacağımı şaşırdım ama o hiç şaşırmamış gibiydi. Çünkü bana öyle bir sarıldı ki kaburgalarım kırılacak sanmıştım. Sarıldı,saçlarımı kokladı ve ‘Çok özlemişim.’ Dedi,bense hiçbir şey söylemeden yerime oturdum. Konuşmaya başladık,benden sonra çıktığı kızı sordum ve bana üç hafta çıktıklarını söyledi o an öyle çıldırmıştım ki yüzümün sinirden kızardığını hissediyordum ama onun anlamamasını umuyordum. O bana bir şey sormadı. Yani ondan sonra çıktıklarımla ilgili bir şey söylemedi. Ama o gün 10 15 kere bana ‘Seni çok özlemişim.’dedi hatta o kadar çok özlemiş olmalı ki benim gibi birine ‘Konuşmanı bile özlemişim.’ Dedi ama sonra susmam için yemek yemeye götürdü orası ayrı bi konu zaten. Gayet normal sarılır vaziyette otururken bana ’30 yaşına gelince evleniriz.’dedi. Hayatımın ilk ‘yedek evlilik teklifi’ni o an almıştım. Hemen dünden razıymış gibi olmamak için ‘Bakarız ya çok varmış zaten daha.’dedim. ‘Kına geceni bu kafede yaparız.’dedi bende; ‘Evet,sahibi tanıdık ucuza gelir.’dedim. Ya biz bi ilişki başlangıcındaydık,ya da o çok değişmişti ve bana bunları söylüyordu…
Buluştuktan sonra ki gece saat 02.42’de telefonum çaldı ve ekranda kocaman harflerle ‘YASENOKUZMUSUN?’ yazıyordu yani o arıyordu. Açtım telefonu, ‘Sesini özledim.’ Dedi. Ya bu çocuk değişmişti ya da bana rol yapıyordu çünkü yaptıkları hiç onun yapacağı türden şeyler değildi. Telefonda konuşurken bana Ayla Dikmen’in ‘Anlamazdın’ şarkısını söyledi ve 1 saat 23 dakika konuştuktan sonra o şarkıyı bizim şarkımız ilan ettim,onun haberi bile yokken…
İki gün sonra, mesaj attı; ‘Bize gelsene.’ Bende gittim, tam 9 ay sonra yine onunlaydım. Yine onun kollarında uyuyordum,yine onun kalp atışlarını dinliyor,yine onun ellerini tutuyordum… Çok seviyordum zaten anlatamayacak kadar çok. Uyandığımızda geçen sefer olduğu gibi müzik yokken salonun ortasında sarılarak dans etmeye başladık,sonra öpüştük. ‘Artık gitmem lazım.’dedim karşılık olarak ‘Biraz daha sarılayım o zaman.’dedi. Yaklaşık yarım saat salonun ortasında sarılarak durduk,sonra kapının oraya gittik ve ‘Artık git yoksa ayrılamıcam senden.’dedi bende onu öptüm ve çıktım…

Ertesi gün buluşmak için mesaj attım,cevap vermedi. Aradım, nasıl olduğunu sordum oda beni biraz sonra arayacağını söyledi. Telefonu kapatır kapatmaz ağlamaya başladım. İşte dedim kendime ‘Kimseyi onunla konuştuktan sonra ağlayacak kadar sevme.’ Aramadı… Sabah oldu ben tekrar buluşmak için mesaj attım. Bana yazdığı şey ; ‘Sanmıyoruz bakarız sonra.’oldu. SANMIYORUM BAKARIZ SONRA! Bana 1 haftada onca mutluluğu yaşatıp sonra böyle demesi piçliğe dahil mi? Ya da benim onu hala seviyor olmam da sevdaya mı dahil?