Geçen kış,bi çocukla konuşmaya başlamıştım. Arkadaşımın
arkadaşıydı,ismi Bora. Sonra biz konuşmaları ilerlettik. Kahvaltıya gittik
üçümüz birlikte. Ama ben lens kullandığım için lensler gözüme batmaya
başlamıştı ve bende istemsiz bi şekilde ağlamaya. Allahtan uzun sürmedi bu
durum bi süre sonra geçti. Daha sonra kahvaltımızı yapıp birazda dolandıktan
sonra beni evime bıraktılar. Bunun üstünden bi 2 - 3 gün geçtikten sonra mesajlaşmamız artti. Artık
her dakika mesajlaşmaya başlamıştık. Bu olaylar yaşanmadan öncede daha yeni bir
ilişkiyi bitirmiştim ve pek ciddi değildim Borayla da. Ama o öyle düşünmüyor
olacaktı ki beni dershanesine çağırdı. Ben bir şeyler diyeceğini anlamıştım bu
yüzden gitmek istemedim. Olmaz falan dedim. Sonra bana 3 tane fotoğraf attı. Sonsuzluk
kolyesi almıştı; ‘Seni sonsuza kadar beklerim ben.’ anlamında,zarf fotoğrafı
attı; ‘POĞAÇA’ yazılı çünkü poğaça yanaklıymışım ve bir de şiir yolladı, Cemal
Süreyya’dan. Ben üzüldüm,ona umut vermiştim ve yaptıkları ortadaydı. Geçmişimden
sıyrılıp bir şans vermeye karar verdim ve dershanesine gittim. Kantinde oturur
oturmaz benim kendi okulumdan Berna isminde kız yanımıza geldi. Bunların Borayla
ortak arkadaşları çıktı başladılar muhabbete… Berna bi kız ismi söyledi, ‘İrem
AVCI’ diye. Özellikle soyadını tekrarlatmıştım nerden bilebilirdim ki daha
sonra bu kız yüzünden üzüleceğimi… Berna yanımızdan gitmek bilmediği gibi onun
arkadaşı da geldi,başka biri daha. İki romantik dakika yaşayacaktık oda bok
olmuştu. Daha sonra Bora da bu durumdan sıkılmış olacak ki bi kız arkadaşını
aradı ve onları buradan alması gerektiğini. Kız geldi ama onlar gitmedi son
kozumuzu oynadık ve masadan biz kalktık. ‘Acıktın mı?’ diye sordu ki açlıktan
ölecektim nerdeyse. Kafe tarzı bi yere gittik,iki döner söyledik. Bu çıkma
teklifi edecekti,belliydi halinden. Tam ciddileşmiştik ki beni gülme krizi
aldı. Gülüp duruyorum falan kızdı bu bana neyse daha sonra teklifini etti ve
bende kabul ettim pek süslü kelimeler söylemedi söylese her birini hatırlardım
çünkü. Hemen fotoğraf çekilip sosyal ağlarda paylaştım ama bu ilişki sadece 3
gün sürdü.
Çünkü ben geçmişimde kalmıştım ve mutsuzsam karşımdakini
mutlu edemezdim…
(NOT: Kolyeyi ve şiiri soracak olursanız reddettiğim gibi
hepsini geri iade etmiş,arkadaşlarımdan öğrendim……. L)
3 AY SONRA
Aradan 3 ay geçmişti,yaz tatiline az kalmıştı. Sevgili telaşındaydık
ve ikimizin de sevgilisi yoktu. Tekrar konuşma kararı aldık,keşke almasaydım…
Bora bazı günler mükemmeldi bazı günler öküzün bayrak
tutanı. Sanırım böyle yaptığı için onu çok sevdim,bağlandım ya da aşık oldum
kararı siz verirsiniz.
Sevgili değiliz ama konuşuyoruz dönemleri yaşadık
sürekli,tüm yaz tatili boyunca. Ben zaten yazlıktaydım o ise İstanbul’da. Konuşmaya
başladığımızdan 1 hafta sonra konuşma kesildi. Çünkü neden
bilmiyorum,soramıyordum da çünkü onu kaybetmek istemiyordum. Yaz tatili
gelmişti ve ben yazlıktaydım,o hala İstanbul’da. Tekrar konuşmaya
başladık,tekrar konuşma kesildi. Ben her sarhoş olduğumda ona yazıyordum,o her
sarhoş olduğumda ‘Sabah konuşuruz şimdi eve git.’ Diyordu. O ne yapsa haberim
olurdu,haber verirdi. Kimle,nereye,niye gittiğini hep anlatırdı aşkım. Daha sonra
bana mesaj attı; ‘Ben geçmişimde kaldım,yapamıyorum.’dedi. Geçmiş,geçmiş
demişti,geçmişinde kalmıştı benim gibi…
Ama yine çok geçmeden mesaj atmıştı. Hiç merak etmeyin
aklınızdaki soruyu sormuştum; ‘Geçmişinde kalmıştın Bora?’ dedim oda ‘Ben o
konuyu konuştum ve kapattım.’ Demişti. Tekrar konuşmaya başladık,o sırada
üniversite tercihleri için İstanbul’a geldim. Ramazan’ın ilk günüydü. Sahurda aramıştı
yaklaşık 1 saat kadar konuştuk. Benim tercih koşturmalarım vardı ve buluşamadık
daha sonra tekrar yazlığa döndüm ve konuşmalar kesildi. Dediğim gibi sabahları
harika bir aşk adamı Bora oluyordu,akşamları öküz bir Bora ya da tam tersi. Böyle olmuyordu,yürümüyordu. Bu yaptığı gel
git’ler yüzünden onu sevmiştim. Ve artık vazgeçmem gerektiğini anladım,eski
konuşmaları defalarca okumaya gerek yoktu artık zaten hepsi ezberimdeydi…
Tatilin son günüydü,son akşamdı. Ve içtik,bu sefer ona mesaj atmadım çünkü
artık bitirmek zorundaydım…
İstanbul’a geldim,23 Ağustos’ta telefonuma bir mesaj
geldi,Bora atmıştı; ‘Arkadaş değil de diğer gözle bakacağım herkesle konuşmamı
kestim ya da mesafelendiricem.’ Demişti. Tüm yaz boyunca beklediğim mesajı
atmıştı. Boraydı o,sevdiğim adam Bora. Kalbime engel olamadım ve hemen
yelkenleri suya indirdim,deli gibi değil gayet aklım başımda şeklinde
seviyordum onu. Bana ‘Gel ensemde alınan nefesim ol.’ Demişti,ben bir daha
sevmiştim. Daha sonra ablasıyla Şile’ye gitti,haftasonu için. 26 Ağustos /
Pazartesi saat 08.30 ona gittim. Evde kimse yoktu,hemen aklınıza kötü şeyler
gelmesin zaten regldim. Sarıldık, tüm yaz bu anın hayalini kurmuştum ve o an
yaşıyordum. Ona sarılıyordum…
Daha sonra odasına gittik ve sarılarak uyuduk. Bana ‘Benim
kumralım olsana sen.’ Dedi,öptüm. Artık onun kumralıydım,Bora
benimdi,sevgilimdi. 2 saat uyuduk sarılarak,sonra kalktık her zamanki kafemize
gittik. Orda da takıldıktan sonra evlere dağıldık. Ona sarıldım,sıkıca sanki
son defa sarılırmış gibi… Tam 5 gün sonra teyzemin kızının düğünü vardı. Oraya gitmiştim,bir
çift evlenirken ben T E R K E D İ L D İ M. İnsanlar ‘Hayatı tesbih yapmışım’
şarkısında göbek atarken ben hüzünleniyordum. Tek isteğim, ‘EVE GİDİP DELİ GİBİ
AĞLAMAKTI.’ Eve geldik,arkadaşlarıma anlattım,ne kadar sevdiğimi ama onun
anlamadığını neden böyle yaptığını sorguluyordum benim çok sevmekten başka bi
suçum olmamıştı. Daha sonra öğrendim ki geçmişinde kaldığı kız İREM AVCI. 2 yıl
önce çıkmışlar,sevişmişler. Kıskançlık sebebinden ayrılmışlar,tek düzgün
ilişkisi o’ymuş. Ve pişmanmış,hala onu seviyormuş. ‘BANA NEDEN EN BAŞINDA
SÖYLEMEDİNİZ DE AYRILDIKTAN SONRA ANLATIYORSUNUZ?’ diye sordum,ağladım tam 7 ay
ağladım. O varken de ağladım ya giderse diye o yokken de ağladım yok diye…
Atlatamadım, normal sevgililerin aylar sonra yaşadıklarını
ben sadece 1 günde yaşamıştım ev 4 gün sonra düğünde terk edilmiştim. Evinin her
köşesini hatırlıyordum,kirpiklerimi yanaklarına değdirmeyi
özlüyordum,kokusunu,sesini,öpüşünü,sarılmasını… Sesini unutuyordum,sevdiğim
adamın sesini unutuyordum. Mesajlar attım,defalarca en uzunlarından cevap bile
vermedi. Bitmişti, kabullenmek zorundaydım ama bu çok zordu. Ona aşıkken ondan
vazgeçmek çok zordu…