12 Ocak 2014 Pazar

AŞK KÖTÜ ŞEY TERKEDİLİNCE

Geçen kış,bi çocukla konuşmaya başlamıştım. Arkadaşımın arkadaşıydı,ismi Bora. Sonra biz konuşmaları ilerlettik. Kahvaltıya gittik üçümüz birlikte. Ama ben lens kullandığım için lensler gözüme batmaya başlamıştı ve bende istemsiz bi şekilde ağlamaya. Allahtan uzun sürmedi bu durum bi süre sonra geçti. Daha sonra kahvaltımızı yapıp birazda dolandıktan sonra beni evime bıraktılar. Bunun üstünden bi 2 -  3 gün geçtikten sonra mesajlaşmamız artti. Artık her dakika mesajlaşmaya başlamıştık. Bu olaylar yaşanmadan öncede daha yeni bir ilişkiyi bitirmiştim ve pek ciddi değildim Borayla da. Ama o öyle düşünmüyor olacaktı ki beni dershanesine çağırdı. Ben bir şeyler diyeceğini anlamıştım bu yüzden gitmek istemedim. Olmaz falan dedim. Sonra bana 3 tane fotoğraf attı. Sonsuzluk kolyesi almıştı; ‘Seni sonsuza kadar beklerim ben.’ anlamında,zarf fotoğrafı attı; ‘POĞAÇA’ yazılı çünkü poğaça yanaklıymışım ve bir de şiir yolladı, Cemal Süreyya’dan. Ben üzüldüm,ona umut vermiştim ve yaptıkları ortadaydı. Geçmişimden sıyrılıp bir şans vermeye karar verdim ve dershanesine gittim. Kantinde oturur oturmaz benim kendi okulumdan Berna isminde kız yanımıza geldi. Bunların Borayla ortak arkadaşları çıktı başladılar muhabbete… Berna bi kız ismi söyledi, ‘İrem AVCI’ diye. Özellikle soyadını tekrarlatmıştım nerden bilebilirdim ki daha sonra bu kız yüzünden üzüleceğimi… Berna yanımızdan gitmek bilmediği gibi onun arkadaşı da geldi,başka biri daha. İki romantik dakika yaşayacaktık oda bok olmuştu. Daha sonra Bora da bu durumdan sıkılmış olacak ki bi kız arkadaşını aradı ve onları buradan alması gerektiğini. Kız geldi ama onlar gitmedi son kozumuzu oynadık ve masadan biz kalktık. ‘Acıktın mı?’ diye sordu ki açlıktan ölecektim nerdeyse. Kafe tarzı bi yere gittik,iki döner söyledik. Bu çıkma teklifi edecekti,belliydi halinden. Tam ciddileşmiştik ki beni gülme krizi aldı. Gülüp duruyorum falan kızdı bu bana neyse daha sonra teklifini etti ve bende kabul ettim pek süslü kelimeler söylemedi söylese her birini hatırlardım çünkü. Hemen fotoğraf çekilip sosyal ağlarda paylaştım ama bu ilişki sadece 3 gün sürdü.
Çünkü ben geçmişimde kalmıştım ve mutsuzsam karşımdakini mutlu edemezdim…
(NOT: Kolyeyi ve şiiri soracak olursanız reddettiğim gibi hepsini geri iade etmiş,arkadaşlarımdan öğrendim……. L)
3 AY SONRA
Aradan 3 ay geçmişti,yaz tatiline az kalmıştı. Sevgili telaşındaydık ve ikimizin de sevgilisi yoktu. Tekrar konuşma kararı aldık,keşke almasaydım…
Bora bazı günler mükemmeldi bazı günler öküzün bayrak tutanı. Sanırım böyle yaptığı için onu çok sevdim,bağlandım ya da aşık oldum kararı siz verirsiniz.
Sevgili değiliz ama konuşuyoruz dönemleri yaşadık sürekli,tüm yaz tatili boyunca. Ben zaten yazlıktaydım o ise İstanbul’da. Konuşmaya başladığımızdan 1 hafta sonra konuşma kesildi. Çünkü neden bilmiyorum,soramıyordum da çünkü onu kaybetmek istemiyordum. Yaz tatili gelmişti ve ben yazlıktaydım,o hala İstanbul’da. Tekrar konuşmaya başladık,tekrar konuşma kesildi. Ben her sarhoş olduğumda ona yazıyordum,o her sarhoş olduğumda ‘Sabah konuşuruz şimdi eve git.’ Diyordu. O ne yapsa haberim olurdu,haber verirdi. Kimle,nereye,niye gittiğini hep anlatırdı aşkım. Daha sonra bana mesaj attı; ‘Ben geçmişimde kaldım,yapamıyorum.’dedi. Geçmiş,geçmiş demişti,geçmişinde kalmıştı benim gibi…
Ama yine çok geçmeden mesaj atmıştı. Hiç merak etmeyin aklınızdaki soruyu sormuştum; ‘Geçmişinde kalmıştın Bora?’ dedim oda ‘Ben o konuyu konuştum ve kapattım.’ Demişti. Tekrar konuşmaya başladık,o sırada üniversite tercihleri için İstanbul’a geldim. Ramazan’ın ilk günüydü. Sahurda aramıştı yaklaşık 1 saat kadar konuştuk. Benim tercih koşturmalarım vardı ve buluşamadık daha sonra tekrar yazlığa döndüm ve konuşmalar kesildi. Dediğim gibi sabahları harika bir aşk adamı Bora oluyordu,akşamları öküz bir Bora ya da tam tersi.  Böyle olmuyordu,yürümüyordu. Bu yaptığı gel git’ler yüzünden onu sevmiştim. Ve artık vazgeçmem gerektiğini anladım,eski konuşmaları defalarca okumaya gerek yoktu artık zaten hepsi ezberimdeydi… Tatilin son günüydü,son akşamdı. Ve içtik,bu sefer ona mesaj atmadım çünkü artık bitirmek zorundaydım…
İstanbul’a geldim,23 Ağustos’ta telefonuma bir mesaj geldi,Bora atmıştı; ‘Arkadaş değil de diğer gözle bakacağım herkesle konuşmamı kestim ya da mesafelendiricem.’ Demişti. Tüm yaz boyunca beklediğim mesajı atmıştı. Boraydı o,sevdiğim adam Bora. Kalbime engel olamadım ve hemen yelkenleri suya indirdim,deli gibi değil gayet aklım başımda şeklinde seviyordum onu. Bana ‘Gel ensemde alınan nefesim ol.’ Demişti,ben bir daha sevmiştim. Daha sonra ablasıyla Şile’ye gitti,haftasonu için. 26 Ağustos / Pazartesi saat 08.30 ona gittim. Evde kimse yoktu,hemen aklınıza kötü şeyler gelmesin zaten regldim. Sarıldık, tüm yaz bu anın hayalini kurmuştum ve o an yaşıyordum. Ona sarılıyordum…
Daha sonra odasına gittik ve sarılarak uyuduk. Bana ‘Benim kumralım olsana sen.’ Dedi,öptüm. Artık onun kumralıydım,Bora benimdi,sevgilimdi. 2 saat uyuduk sarılarak,sonra kalktık her zamanki kafemize gittik. Orda da takıldıktan sonra evlere dağıldık. Ona sarıldım,sıkıca sanki son defa sarılırmış gibi… Tam 5 gün sonra teyzemin kızının düğünü vardı. Oraya gitmiştim,bir çift evlenirken ben T E R K E D İ L D İ M. İnsanlar ‘Hayatı tesbih yapmışım’ şarkısında göbek atarken ben hüzünleniyordum. Tek isteğim, ‘EVE GİDİP DELİ GİBİ AĞLAMAKTI.’ Eve geldik,arkadaşlarıma anlattım,ne kadar sevdiğimi ama onun anlamadığını neden böyle yaptığını sorguluyordum benim çok sevmekten başka bi suçum olmamıştı. Daha sonra öğrendim ki geçmişinde kaldığı kız İREM AVCI. 2 yıl önce çıkmışlar,sevişmişler. Kıskançlık sebebinden ayrılmışlar,tek düzgün ilişkisi o’ymuş. Ve pişmanmış,hala onu seviyormuş. ‘BANA NEDEN EN BAŞINDA SÖYLEMEDİNİZ DE AYRILDIKTAN SONRA ANLATIYORSUNUZ?’ diye sordum,ağladım tam 7 ay ağladım. O varken de ağladım ya giderse diye o yokken de ağladım yok diye…
Atlatamadım, normal sevgililerin aylar sonra yaşadıklarını ben sadece 1 günde yaşamıştım ev 4 gün sonra düğünde terk edilmiştim. Evinin her köşesini hatırlıyordum,kirpiklerimi yanaklarına değdirmeyi özlüyordum,kokusunu,sesini,öpüşünü,sarılmasını… Sesini unutuyordum,sevdiğim adamın sesini unutuyordum. Mesajlar attım,defalarca en uzunlarından cevap bile vermedi. Bitmişti, kabullenmek zorundaydım ama bu çok zordu. Ona aşıkken ondan vazgeçmek çok zordu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder